Dostların Bir Araya Geldiği YeR
SaYFaMıZa HoŞ GeLdiNiZ  
  Ana Sayfa
  ANKET
  HZ.UFTADE
  BAYANLAR İCİN NAMAZKILMA RESİMLİ ANLATIM
  GUNLUK HADİS VE DUA
  KUR-AN
  Hz.Mevlana
  MYNET DOSTLARIM YAZIN
  İBRAHİM BİN ETHEM HZ.Leri
  40HADİS
  SOHBET
  GELEN ZİYARETCİ

İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy

www.htmlmekani.tr.gg
40HADİS



40 HADİSİ ŞERİF




RASUL SEVGİSİNE SUSAMIŞ GÖNÜLLER OLARAK

HADİSİ ŞERİFLERİ HERKESE YAYMALIYIZ.

NEDEN HADİSİ ŞERİFLER BAŞLIĞINDA DEVAMLI

40 HADİSİ ŞERİF YAZDIĞIMI KISACA ANLATAYIM:



Efendimiz (sas) kainatın yaratılmasına vesile olan biricik nebiyi zişanımızdır.

Böyle muhteşem özellik ve sıfatları olan birinin insanlığın huzur

ve mutluluğu için elbette söyleyecek

çok önemli söz ve ifadeleri olmalıdır.



Kendisine, kendi manevi geleceğine, ahirete önem ve değer veren

insanın böyle muhteşem ve muazzez insanın sözlerine

değer verip ezberlemesi de elbette çok önemlidir.

Kaldı ki Efendimiz (sas) o kadar önemlidir ve toplumun,

bireyin hayatına yönelik o kadar önemli sözler söylemiştir ki

onlardan bir tekine bile uyan kurtulabilir.

Sözgelimi Efendimizin (sas)

"Efşusselame beynekum"

"Selamı aranızda yayınız"

hadisini hayatına düstur edinen günümüz insanının her karşılaştığı insana selam vermesi

, onları Allah'ın selamıyla karşılaması,

onları selam ve güvene davet etmesi ve bunlar her gün

bir iki üç derken o insanla dost olmasını sağlar ki,

selamdan kasıt insanlarla diyaloğa girmek ve onları dost olarak kabul etmektir.

Yine sözgelimi

"Komşusu açken tok yatan bizden değildir"

hadisine göre kendine bir hayat yolu çizen müminin komşularının dini,

ırkı gibi özellikleri asla nazara vermeden

Allah için ilgilenmesi o toplumun kurtuluşu adına

1428 yıl önce Efendimiz tarafından sunulan asla pörsümez,

eskimez bir reçete değil midir?

Bir tek hadis toplum ve bireyin hayatına maddi manevi bu kadar

erişilmez etkiler yapıyorsa, hayata bütünüyle tatbik edilen

40 hadisin nasıl cenneti netice veren ebedi

güzelliklere netice vereceğini siz düşünün







"Men ehlesa lillahi erbaîne sabâhan zaherat yenabîu'l-hikmeti min kalbihî alâ lisanihî.

" "Kim sadece Allah rızası mülahazasıyla kırk gün sabah namazını (cemaatle) kılarsa

kalbinden lisanına hikmet pırlantaları akmaya başlar." (Müsnedüş-Şihab, 1/285)



"El-hamru ümmü'l-habaisi.

" "İçki, bütün kötülüklerin anasıdır." (Nesâi, Sünen, 8,315)



"Es-sübhatü temneü'r-rizka."

"Sabah uykusu, rızka engel olur."

(Burada, güneşin doğuşuyla kerahet vakti bitinceye kadarki

40-50 dak. arasındaki vakit olan gaylule uykusu kastedilmektedir.)



"El-emânetü tecurru'r-rızka ve'l- hiyanetü tecurrü'l-fakre"

"Doğruluk, rızkı; hıyanet de, fukaralığı çeker."



"El-kanaatü malün la yenfedü."

"Kanâat, tükenmez bir sermayedir."



"Es-salatü nûru'l mü'min."

"Namaz, mü'minin nûrudur." (Buhârî)



"Felâ yağrisu'l-müslimü ğarsen, feye'külü minhü insânün velâ dabbetün

velâ tayrun illâ kane lehû sadakaten ilâ yevmi'l-kıyameti."

"Müslüman bir kişi bir ağaç diker de ondan, insan, hayvan veya kuş yerse,

bu yenen şey kıyamet gününe kadar o Müslüman için sadaka olur." (Müslim, Müsâkât 10)



"Ra'sü'l-akli ba'de'l-îmâni bi'llâhi't-teveddüdü ile'n-nâsi"

"Aklın gereği, Allah'a imandan sonra, O'nun için sevmek, sevilmek ve insanlarla dost geçinmektir."

(Mecmeu'z-Zevâid, 8/17; Biraz farkla, Beyhakî, Sünen, 10/109; Taberanî, el-Mu'cemü's- Sağîr, 2/21)



"El-bereketü mea ekabiriküm."

"Bereket, büyüklerinizle birlikteliktir." (Hâkim, el- Müstedrek)



"El-cemâatü rahmetün, ve'l-firkatü azâbün."

"Cemâat, rahmettir; ayrılık azâptır."



"Hüsnû's-suâli nısfu'l-ilmi."

"Güzel soru, ilmin yarısıdır."



"Milâkü'd-dîni'l-verau."



"Dînin özü, günâh ihtimâli olan şeylerden sakınmaktır." (Ebû Nu'aym)



"Ed-duâü hüve'l ibadetü."

"Duâ ibâdettir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned)



"Et-tuhuru şatru'l iman."

"Temizlik imanın yarısıdır."



"El-birrû hüsnü'l-hulki."

"İyilik, ahlâk güzelliğidir." (Nesâî, Sünen)



"Es-selâmü kable'l kelâmi."

"Selâm, kelâmdan öncedir."



"El hayaü minel iman."

"Hayâ (utanma duygusu) imandandır."



"Er-rifku re'sü'l-hikmeti."

"Yumuşak davranma (rıfk), hikmetin başıdır." (Buhârî)



"Kelimetü'l-hikmeti dâlletü külli hakimîn."

"Hikmetli söz, hikmet arayan herkesin yitiğidir." (Buhârî)



"El cümuatü haccü'l mesakin"

"Cuma fakirlerin haccıdır."



"Niyetü'l mü'mini eblegu min amelihi."

"Mü'minin niyeti, amelinden daha etkilidir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned)



"Matlu'l ganiyyi zulmün ve mes'eletü'l ganiyyi nârün"

"Zenginin, vâdeli borcunu vaktinde ödememesi zulüm; varlıklı kimsenin dilenmesi ise ateştir." (Ahmed b. Hanbel)



"El-idetü atıyyetün."

"Vaat edilen, verilmelidir." (Ebû Nu'aym)



"El-emânetü gınen."

"Güven, zenginliktir."



"Ed-dînü'n-nasîhatü."

"Din, nasihattir." (Buhârî, Sahîh, 1, 20)



"Er-rifku re'sü'l-hikmeti."

"Yumuşak davranma (rıfk), hikmetin başıdır." (Buhârî)



"El'a'mâlü bi'n-niyât."

"Ameller niyetlere göre değerlendirilir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1, 25, 43)



"Zina'l-uyûni en-nazaru."

"Gözlerin zinası bakmaktır."



"Min hüsni islami'l mer'i terkühû mâ lâ ya'nîhi"

"(Doğrudan ya da dolaylı olarak Cenab-ı Hakk'ı hatırlatmayan) lüzumsuz bütün duygu,

düşünce ve fiilleri terk etmesi, kişinin İslam'ı bilmesinin

ve gereklerini yerine getirmesinin mükemmelliğindendir." (Tirmizî, Zühd, 11)



"El-mecâlisü bi'l-emâneti."

"Meclislerde konuşulanlar, emânet hükmündedir." (Ebû Dâvûd, Sünen, 4, 369)



"Es-semâhu rabâ'hun ve'lusru şu'mun."

"Müsâmahakârlık kazançlıdır, güçleştirmek ise uğursuzluktur."



"El-harbü hud'atün."

"Savaş hîledir."

(Ordular karşılıklı olarak birbirini alt etmeye çalıştıkları için

çeşitli manevralar ve aldatmalar savaşta düşmana karşı yapılabilir.)



"El-mer'ü alâ dini halilihi."

"Kişi, arkadaşının dini üzeredir."



"El hamru ümmü'l habais."

"İçki, kötülüklerin anasıdır."



"Men tevâdaa rafeahullâhu ve men tekebbera vedaahullâhu."

"Allah için tevazu göstereni Allah yüceltir.

Kibirli olanı ise Allah alçaltır." (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 3/76)



"Ed-duaü hüvel ibadetü."

"Dua ibadettir."



"Es-sadakatü tutfiü'l-hatîete kemâ yutfiü'l-maü'n-nâre."

"Su nasıl ateşi söndürüyorsa sadaka da hataları öyle siler süpürür."

(Tirmizi, İman, 8, İbn Mace, Zühd, 22)



"Efdalü'l ibadeti edvamuha."

"İbadetin efdali devamlı olanıdır."



"El-Kur'anü hüved deva."

"Kur'an, sırf devadır."



"Şerafü'l mü'mini kıyâmü'l-leyli ve ızzühü istiğnâühû ani'n-nâs."

"Mü'minin şeref ve itibarı, gecelerini ibadetle geçirmesinde;

izzet ve haysiyeti de, gönül tokluğu içinde bulunup

insanlara el açmamasındadır." (Müstedrek, 4/360)



"Ed-duaü silahü'l mümini."

"Dua müminin silahıdır."



"Lâ tüksiru'd-dahıke fe inne kesrete'd-dahıki tümîtü'l-kalbe."

"Çok gülmeyiniz! Zira çok gülmek kalbi öldürür." (İbn Mace, Zühd, 19)



"El-imâ'nü nısfâni nısfun fi's-sabri ve nısfun fi'ş-şükri."

"İman iki kısımdan müteşekkil bir bütündür;

onun bir yarısını sabır, diğer yarısını da şükür oluşturur."



"İnnemâ mevdıu's-salâti mine'd-dîni kemevdıı'r-re'si mine'l-cesedi."

"Bedende başın yeri ne ise, dinde namazın yeri de odur."

(El-Mu'cemü'l-Evsat, 2/383; Mecmeu'z-Zevaid, /292)



"Ed-dellü ale'l-hayri kefailihi."

"Hayra vesile olan yapan gibidir."



"En-nedemü tevbetün"

"Pişmanlık, tövbedir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1, 376, 423, 433)



"El-bezâu mine'l cefâi"

Ağız bozukluğu (küfürbazlık), kabalıktandır. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1, 501)



"Evvelü mâ yûdau fi'l-mîzâni el huluku'l-hasenü"

"Kıyamet günü mîzana ilk konulacak olan şey güzel ahlaktır."

(Taberâni, el-Mu'cemü'l- Kebîr, 24/253)



"El-hayrü âdetün ve'ş-şerrü lecâcetün"

"Hayır, alışılmış bir davranıştır; şer ise, inatçılıktır."



"Men ğaşşenê feleyse minnâ"

Bizi aldatan bizden değildir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/50)



"El-müsteşârü mü'temenün"

"Mü'min kendisiyle istişâre edilen, güvenilir kimsedir." (Buhârî, el-Edeb'ül-Müfred)



"Kesretü'd dahiki tumitül kalb."

"Çok gülmek kalbi öldürür."

"El-hasebü'l-mâlü ve'l- keramü't-takvâ"

"İnsanın değeri malı ile; âlicenablığı ise, takvâsı iledir." (Ahmed b. Hanbel, Müsned)



"İnne'd-dâlle ale'l-hayri ke-fâılihî"

"Hayırlı bir işe vesile olan, onu yapan gibidir." (Tirmizî, İlim, 14)





EUZÜBİLLAHİMİNEŞŞEYTANİRRACİİM, BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM…



Ey Yüceler Yücesi, yerin ve göğün Rabbi, sonsuz Merhamet sahibi, alemlerin Maliki, en güzel isim ve sıfatların sahibi olan ALLAH ‘ ım…

Sana sonsuz hamd ve senalar olsun; Habibin, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’e ve O’nun temiz, pak Al’l ve Ashabına ve Ehl-i beytine sonsuz selat ve selam olsun…

Ya Rabb; bizi yaratan Sensin, bizi rızıklandıran Sen, Sen bizim Rabbimizsin, Senden başka ilah yoktur, gökten ve yerden türlü türlü nimetleri önümüze seren Sensin… Sen nasip etmeseydin biz bunlara kavuşamazdık… Sen emretmeseydin bu nimetlere nail olamazdık…

Ya Rabb; muhakkak ki biz kendimize çok zulmettik, çok günah işledik, bilerek veya bilmeyerek türlü hatalara düştük, işimizde çok aşırıya gidip zulmettik, ibadetlerimizde çok gevşek davrandık, iyi ve güzel olan ne varsa tersine gittik, nefsimize ve şeytana kulak verdik, Sana layıkıyla kulluk edemedik ve tüm kusurlarımızı itiraf eyleriz…

Ya Rabb; Sen tövbeleri .çokca kabul edensin, Sen samimiyetle açılan elleri geri çevirmezsin, Sen affetmeyi çok seversin, Sen sonsuz Rahmet ve Merhamet sahibisin…

Ya Rabb; huzuruna gelmeyi bizlere nasip eyledin, Sen istemeseydin tövbeyi aklımıza getirmezdin, Senden af dilememiz bile Senin Lutfun ve Merhametinin eseri…

Ya Rabb; pişmanız, bütün yapmış olduğumuz günahlardan, hatalarımızdan dolayı, Sen ki pişmalığı bile tövbe kabul edensin, günahları ancak sen affedersin,

Ya Rabb; affet bizi, bağışla, Rahmetinden, Merhametinden bizlerede nasip eyle, Senin bizlerden daha iyi bildiğin hallerimizide mağfiret eyle,

Ya Rabb; Sen hakkıyla Ğafur ve Rahimsin,

Ya Rabb ; bizi, annemizi, babamızı, ve bütün inananları bağışla, dinimizi, vatanımızı, milletimizi, ve inananları bağışla; hertürlü musibetten koru…

Ya Rabb; düşmanlarımız fırsat verme, zor durumda olan müminlere yardım et ve ölmüşlerine Rahmet eyle…

Ya Rabb; bizleri ve tüm müminleri her türlü maddi ve manevi hastalıklardan muhafaza eyle…

Ya Rabb; bu dünya ve ahirette bizlere iyilik ve güzellikler ihsan et, Lutfun ve Kereminle bizlere muamele et…

Ya Rabb; geçmiş günah ve hatalarımıza bir daha dönmememiz için bizleri dinin üzerine sabit kıl, o günah ve hatalardan çabucak dönebilmemiz için bize iman gücü nasip et…

Ya Rabb; bizleri sana layıkıyla kulluk edenlerin, İslamı tam manasıyla yaşayanların zümresine dahil et,

Ya Rabb; sevdiklerimizle beraber bizlere hayrlı, Senin yolunda yürüyeceğimiz uzun ömürler ver, bizlere hidayet nasip eyle…

Ya Rabb; ölmüşlerimizin, ve diğer ümmeti Muhammed’in ölmüşlerine Rahmet eyle, azapları var ise kaldır ve kabirlerini cennet bahçelerinden birer bahçe eyle…

Ya Rabb; bizde öldükten sonra bizlere dua edecek hayrlı nesiller bahşet, arkamızdan Kur’an okuyacak, bizleri hayrla yad edecek nesiller nasip et…

Ya Rabb; bizleri amel defterini sağ tarafından alanlardan eyle, bizlere sakarat-ı mevtte kolaylıklar ihsan et, kabir azabından muhafaza eyle, sırattan çabucak zahmetsiz geçmemiz için bize yardım et, hesap günü hesabımızı çabuk, kolay ve hayrlı sonuçlandır, bizleri Habibinin şefaatine nail eyle,

Ya Rabb; bizleri azapsız bir şekilde cennetine girenlerin, Habibine komşu olan bahtiyar kullarının zümresine ilhak eyle,

Ya Rabb; bizlere gönül huzuru ver, ferahlık ver ve kurtuluşa erenlerden eyle…

Ya Rabb; bizleri korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail eyle…

Ya Rabb; dualarımızı Dergah-ı Ululiyyetinde ahseni makbul ile kabul et, edilen dualar hürmetine, okunan Kur’an’lar hürmetine, sevdiklerin hürmetine ve Zatının hürmetine dualarımızı kabul ve makbul eyle…

 
Bugün 4288 ziyaretçikişi burdaydı!
AZİZ MAHMUD HUDAİ  
 

Bu sayfayı nasıl buldunuz?
Cok GuzeL
BeyenMediM
Fena DeğiL
Biraz Daha Bilgi Eklemelisin

(Sonucu göster)


 
YERYUZU  
 


YerYuzu (KA)



Ağladığımı Kimaseye Söyleme Anne!



Ağladığımı kimseye söyleme anne

Onlar beni güçlü biliyor,

Onlar beni en zor günümde bile ayakta biliyor

Ben aslında gülerek geçirdiğim her günün akşamında

Evde ağlarken, Onlar benim içimin sızladığını,

Yüreğimin yandığını bilmiyor,

Ayrılık acısını ne kadar tattığımı, ...

Bilmiyor!

Ağladığımı kimseye söyleme anne!

Onlar beni 'kral' belliyor.

Onlar beni,

Kızdım mı Dünya'yı yakacak insan biliyor.

Ben aslında onun gözlerine bakmaya bile kıyamazken;

Onlar benim bir erkek uğruna üzülebileceğimi

Tahmin bile etmiyor!

Ağladığımı kimseye söyleme anne!

Onlar beni ağlamaz biliyor

Ben aslında odama kapanıp

Sitem duygusuyla bir köşeye sinerken

Onlar beni hiç birşeyin sarsacağını

Akıllarının ucundan bile geçirmiyor!

Ağladığımı kimseye söyleme anne!

Onlar bunu hiç bilmiyor.

Onlar için ben,

en sağlam köprülerden daha sıkı bağlıyımdır hayata

Ben aslında,

Ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide

Bir o yana, bir bu yana giderken

Onlar hala benim için hayatın

Hayal kırıklığından başka birşey olmadığını

Akıllarına bir türlü yerleştiremiyor!!




Rüya Beril Çalış
 
AZİZ MAHMUD HUDAİ  
 


Sadr-ı cemî' mürselîn

Sensin Yâ Rasûlallâh

Bedr-i eflâk-i yakîn

Sensin Yâ Rasûlallâh

Nûrun sirâc-ı vehhâc

Alemler sana muhtâc

Sâhib-i tâc u mi'râc

Sensin Yâ Rasûlallâh

Ayîne-i Rahmânî

Nûr-i pâk-i sübhânî

Sırr-ı seb-a'l-meânî

Sensin Yâ Rasûlallâh

Şâhidin leyl-i isrâ

Sübhânellezî esrâ

Câmi-i cümle esmâ

Sensin Yâ Rasûlallâh

Ey menba-ı lutf u cûd

Yerin makâm-ı mahmûd

Yaradılmışdan maksûd

Sensin Yâ Rasûlallâh

Canlar içinde cânân

Ma'den-i ilm u irfân

Ceddim ü pîrim sultân

Sensin Yâ Rasûlallâh

Açan râh-ı tevhîdi

Bulan sırr-ı tefrîdi

Hüdâyî'nin ümmîdi

Sensin Yâ Rasûlallâh

Açıver lutfedip doğru yolunu












Allâh'ım Allâh'ım güzel Allâh'ım

Sensin esirgeyen âşık kulunu

Allâh'ım Allâh'ım güzel Allâh'ım

Nice bir dünyâdan usanmayalım

Nice bir gafletten uyanmayalım

İr-gör sana hasretle yanmayalım

Allâh'ım Allâh'ım güzel Allâh'ım

Ger bizde yoğ-ise sana liyâkat

Fazlınla ey Mevlâ'm eyle inâyet

Hüdâyî kulunda kalmadı tâkat

Allâh'ım Allâh'ım güzel Allâh'ım
 
AZİZ MAHMUD HUDAİ  
 
Aziz Mahmud Hudai Hz leri



Hakk'ı koyup bâtıla meyl ü muhabbet neden?

Tâbi-i şeytân olup fitne vü şirret neden?

Râh-ı salâha gidüp sulh u sülûk ehli ol

Nefse uyup herkese hiddet ü şiddet neden?

Bir kapunun kulları bir erin oğulları

Birbirini şer sanup buğz u adâvet neden?

Kanı cihânın kişi malını cem' eylese

Bir gün olur kor gider buhlile haset neden?

Devlet-i dünyâ-yı dûn bir kuru sivâ iken

Kaniye mağrûr olup ziynet ü şöhret neden?

Mülk-i Süleymân-ile taht-ı Skender kanı?

Bildin ise bunları fânîye rağbet neden?

Aç gözünü imdi gel nûr-i basîretle bak

Meslek-i hayrı koyup şerre azîmet neden?

Sünnet-i Fahr-ı rusül oldu çü hayr-ı sübül

Mesleki tahvîl edip âdet ü bid'at neden?

Aklını der başına dinle Hüdâyî'yi gel

Hakk sözü gûş ede-gör böyle sefâhat neden?





Erenler zehir getirin, balınan öldürmen beni

Bağrıma diken batırın, gül ilen öldürmen beni

Hiçlik aleminde mestim, varlık sevdasını kestim

Yokluk benim eski dostum, malınan öldürmen beni

Yar diyerek yana yana, can teslim ettim canana

En yakınım kıysın bana, el ilen öldürmen beni

Bir aşktır düştü özüme, yanarım kendi közüme

Leyla görünüp gözüme, çölünen öldürmen beni

Duygular dönüştü söze, yanık seda işler öze

Dertli dertli vurup saza, tel ilen öldürmen beni

Hüdai`yim daldım gama, saldı beni demden deme

Asın, kesin, yüzüN ama, dil ilen öldürmen beni
 
DİNLEMEK İÇİN SECNİNİZ